22 Ocak 2008 Salı

Ilk yaziyi yazmak daha kolaymis...

Acaba ilk kendimimi anlatsam.....yemeklerden mi baslasam....gittigim yerlerimi anlatsam bilemedim :)

Sonra düsündüm ilk yemeklerden baslamali dedim...Ama anlatacak kadar güzel bir tarifim olmadigi icin ne yapacagimi düsünürken aklima daha önce Türkiye deyken hic tanimadigim kendisiyle burada tanistigim meyvenin resimlerini koymak ve hakkinda biraz bilgi vermek istedim.Burada daha bircok ilginc meyve ile tanistim onlarida en kisa zamanda buraya ekleyerek tanistirmak istiyorum.....

Meyvemizin adi; Pomelo ya da Çin greyfurtu diye hitap edilmesinden hoslanan kendine has bir meyve...

Dışı: Kabuklari greyfurt ve portakal kabugu gibi olup oldukca kalin.Soyarken meyveyi tutmaktan eliniz agriyabilir..Sanirim en kücügü 500 gr. civarindadir...artik gerisini siz tahmin edin :)

İçi: Greyfurt rengi hakim olmakla beraber, disindaki beyaz zarimsi parca soyularak yeniyor.

Tadi: Gene kuzeni greyfurtu andiran ama daha tatli olan ve greyfurtu sevmeyenlerin bile sevebilecegini düsündügüm bir meyve..

Ben sahsen cok begendim..Belirtmeden gecemeyecegim her yemegi cok severim hic ayirmam gene de beni örnek almayin.Sizde imkan nispetinde deneyerek tecrübe edin.Sanirim Türkiye`de satilmaya baslamis.

Resimleri gene amatör olarak cektim.Büyüklügü hakkinda fikir vermesi acisindan.Cok güzel degiller ama en kisa zamanda yenileriyle degistirecegim :)


Kuzenleri normal boyuttaki mandalina ve portakalla;pomelo :)

Burada da kendilerini tarafimdan soyulmus olarak görüyoruz :)